Tuzun varlığı vücutta o kadar önemlidir ki, eğer çok fazla su içerseniz idrarla birlikte vücuttaki tuz da dışarı atılır ve bir süre sonra tıpta “hiponatremi” denilen kanda sodyum azlığından kaynaklı hayati tehlike oluşur.
Vücuda aşırı miktarda tuz alınması da tuz eksikliği kadar ölümcüldür. Bir insan kilosu başına 1 gr tuz alırsa (70 kilogram ağırlığında bir insan için 70 gr tuz) bu durum ölümüne neden olur. Bir zamanlar Çin’de bu yöntem, yüksek zümreden kişilerce intihar amacıyla kullanılmıştır (tuz o zamanlar çok pahalı ve bulunması zor olduğu için yüksek zümreden kişiler bu yöntemi kullanmıştır).
Gereğinden az sofra tuzu tüketimi kusma, zihin bulanıklığı ve ağrılara neden olabileceği gibi sodyum yetersizliği aynı belirtiler ile birlikte solunum yetersizliğine de neden olabilir. Fazla tuz tüketimi ise vücutta ödeme yol açabilir. Ayrıca aşırı tuz tüketimi, kan basıncının yükselmesine de neden olabilmektedir. Gereğinden fazla tuz tüketiminin tansiyonu arttırıcı etki gösterdiği de bilinmektedir. Fakat bu durum herkes için geçerli değildir. Çünkü sodyum vücutta depolanan minerallerden biri değildir ve fazlası idrar ve ter yolu ile vücuttan atılır. Bazı kişiler sodyuma karşı duyarlı olabilir ve bu durum bireylerde aşırı tuz tüketimine ve neticesinde yüksek tansiyona neden olabilmektedir.
Fazla tuz tüketimi, idrar ile kalsiyum atılımını da artırarak kemiklerden kalsiyum kaybına neden olur. Kemiklerdeki kalsiyum kaybının artışı ise kemik erimesi (osteoporoz) ve kemiklerin kırılma riskini artırır.
Modern tıbba göre tuz, alkol ve sigara gibi diyetten uzaklaştırılması gereken bir maddedir ve yüksek tansiyonun en önemli sebeplerinden biri olarak kabul edilir. Yüksek tansiyon ve kalp hastaları için düşük tuz diyeti rafine tuzlar için geçerlidir. Doğal deniz tuzu bir çok mineral içeren sodyum klorürün birikimini engelleyen ve kan basıncını düşüren bir maddedir. Deniz tuzu fazla Sodyumu uzaklaştırır. Tuz diyeti/azlığı aynı zamanda insanlarda hücre dejenerasyonunu ve yaşlanmasını hızlandırmakta ve biyokimyasal açlığa neden olmaktadır. Tuz azlığı böbrek zayıflığı, karaciğer stresi ve adrenal tükenmesine yol açabilmektedir. Ayrıca kalp kasları kapakçıklarının yorulması sorunu meydana gelebilmektedir. Doğal deniz tuzunun iyileştirme gücünün C ve E vitaminleri ve diğer besinlere eşit olduğu savunulmaktadır.
Tuz vücudumuzda suyun tutulması, kas ve sinirlerin çalışması için gereklidir. Tuz, besinlerin bileşiminde bulunduğu gibi göllerden, denizlerden ve kayalardan saf olarak da elde edilir. Elde edilen bu tuz, besinleri işleyerek saklamak ve yemeklerin lezzetini arttırmak için kullanılır. İnsanın günlük tuz gereksinimi 4-6 gram arasında değişir. Aşırı sıcak havalarda ya da fazla beden hareketlerinde terlemeyle, ateşli hastalıklarda terleme ve idrarla, ishallerde ise dışkıyla su ve tuz kaybedilir. Bu nedenle, rahat ortamda yaşayan kişinin tuz gereksinmesi azken; ağır işte çalışanların, aşırı sıcaklardan korunamayanların ve sık ishal olanların tuz gereksinmesi daha fazladır.
Doğal besinlerde tuz az miktarlarda bulunur. En çok tuz bulunan besinler; yeşil yapraklı sebzeler, süt, et ve yumurtadır. Bunun yanında, işlenmiş besinlerde daha çok tuz vardır. En çok tuz bulunan işlenmiş besinler; salamura besinler, (zeytin, peynir, turşu) bisküvi, kek vb., konserveler, kahve ve ekmektir. İşlenmiş besinlerin çok tüketilmesi tuz alımını da artırır.
Fazla tuz gereksinmesi olmayan kişilerin yemeklerine tuz eklemeleri gerekmez ve işlenmiş tuzlu besinleri az tüketmeleri gerekir. Bunun yanında, fazla idrar çıkaran, aşırı terleyen ve ishal olan kişilerin içecek ve yiyeceklerine tuz eklemeleri zorunludur.
Tuz, kan basıncını artırır. Bu nedenle, tansiyonu yüksek olanların yemeklerine tuz koymamaları önerilir. Ayrıca, böbrek bozukluklarında, bazı kalp hastalıklarında ve vücudun belirli yerlerinde su toplanmalarında (ödem) doğal besinlerin bileşimindeki tuzla yetinilmeli ve yemeklere tuz eklenmemelidir.
Aşırı ishallerde ise; tuz, şeker, limon suyu ve çay karışımı sıvılar hayat kurtarır. Yine, ishalin ve aşırı terlemenin olumsuz etkisi tuzlu ayranla giderilebilir.
Doğal Tuz Eksikliğinin Semptomları ve Olası Belirtileri
- Kemiklerin kırılganlığı ve osteoporoz
- Dokularda anormal mineral birikimleri (damar sertliği, katarakt, böbrek taşı)
- Besinlerin emilim bozukluğu
- Kramp, spazm ve kronik gerginlik gibi anormal kas fonksiyonları (kalp fonksiyonunu da içerir)
- Salgı bezlerinin işlevinde zayıflık (adrenalin, tiroit, dişilik veya erkeklik organlarında)
- Sinir sistemi fonksiyonlarında zayıflık
- Böbrek sorunları
- Ödem (su toplanması)
- İdrar kaçırma
- Kronik sırt ağrısı
- Zayıf kan dolaşımı
- Akciğerlerde hantallık
- Kanda düşük veya yüksek basınç
- Şiddetli şeker isteği
- Eklem sertliği
- Mide yanması veya midenin asitlenmesi
- Bağımlılığa karşı eğilim
- Düşük sperm sayısı veya kadınlarda kısırlık
- Kronik idrar yolu enfeksiyonları
- Sürekli idrara çıkma ve fazla terleme
- Kabızlık
- İştahsızlık
- Gaz, şişkinlik ve hazımsızlık
- Çiğ tüketilen gıdaların mide ağrısına sebep olması
- Regl düzensizlikleri
- Midede hidroklorik asit azlığı
- Belirgin yorgunluk
- Anoreksi (yemek yiyememe)
- Mide bulantısı
- Karın krampları
- Uyuyamama hastalığı